Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 150 baz puan daha düşürerek yüzde 9’a indirdiği 24 Kasım’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetlerini yayımladı.
PPK metninde, “Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmekte” ifadeleri yer aldı.
Yılın ikinci yarısına dair öncü göstergelerin ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmekte olduğunu vurgulayan PPK özetinde, “Enerji ve altın ithalatındaki yüksek seyir cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmekte” denildi.
TL MEVDUATA DÖNÜŞÜMÜ TEŞVİK EDEN HEDEFLER TAMAMLANDI
TCMB’nin PPK metnine göre ayrıca yabancı para zorunlu karşılıkların komisyon oranlarına ilişkin de açıklamalar yer aldı.
Metinde, “TL mevduata dönüşümü teşvik eden hedefler tamamlanmış olup bankaların yabancı para mevduatları için tesis edilen zorunlu karşılıklara uygulanan komisyon oranları yıl sonundan itibaren sadece TL mevduatın payına ilişkin belirlenen hedeflere göre farklılaştırılacak” denildi.
PPK özet metninde “Fiyat istikrarının kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin geniş kapsamlı politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmekte” ifadeleri de kullanıldı.
HİSSE SENEDİ PİYASALARINA GİRİŞLER OLDU
PPK Özeti’nde, gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında, küresel risk iştahındaki iyileşmeye paralel kasımda hem borçlanma hem de hisse senedi piyasalarına girişler olduğu ifade edildi.
Gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyrinin, gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tuttuğu aktarılan özette, “Liralaşma Stratejisi kapsamında atılan politika adımlarının da etkisiyle Türkiye’nin Türk lirası cinsi devlet tahvili getirileri bu dönemde başta uzun vadede olmak üzere benzer ekonomilere göre daha olumlu bir performans sergilemiştir” denildi.
‘POLİTİKA-KREDİ FAİZİ MAKASI YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR’
Özette, para politikası duruşunun, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirleneceği vurgulandı.
Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda, finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edileceği belirtilen özette, “Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısıyla geldiği denge yakından takip edilmektedir” denildi.
‘AZALAN DIŞ TALEBİN ETKİLERİ İZLENİYOR’
“Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir” ifadelerinin de yer aldığı özette, “Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir” denildi.
‘FAİZ İNDİRİM DÖNGÜSÜ SONLANDIRILDI’
PPK Özeti’nde, kurulun, küresel belirsizlik ve risklerin yatırım ve üretim kapasitesi üzerinde oluşturabileceği etkileri ön alıcı bir anlayışla en aza indirmek, bu şekilde arz sürekliliği ve cari fazla kapasitesinin korunması amacıyla firmaların üretime yönelik faaliyetlerinin finansman maliyetlerinin uygun seviyede belirlenmesini değerlendirdiği bildirildi.
Bu çerçevede kurulun politika faizinin 150 baz puan düşürülmesine karar verdiği anımsatılan özette, “Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiş, ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar vermiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir” denildi.
Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacaktır.” değerlendirmeleri yapıldı.